10 Ağustos 2010 Salı

Human Nature

   

Sessizliğin içindeyim olan biteni anlama gayretinde. Kolik sendromu yaşıyan bebekler gibi muhtacım anlamsızlığı ile huzur veren gürültüye. Daha ne kadar nefes almam lazım hayata karışmak için, cesaretimi bulup kalabalıkta dayanmak için. Işığın dansına dalarım, uzaklara, derinlere gidebilmeyi beklerim. İnsanlardan keyif alabilirim belki de onların arasına karışıp aralarında ilerlesem. Denedim daha önce olmadı, yapamadım. İhanetlerine aldırmayan, kurbanlarıyla yüzleşmeyen kör hainlerden olamadım. Gece karanlığında bile yıldızlara bakıp uyuyabilecek huzuru bulamadım, kaldı ki güneşin cehennemi öngören sıcağında huzurla yatabileyim. Uzaklara bir çırpıda gidebilecek imkanı olmayan biriyim. Özgürlüğe kanat çırpıp uçup gidebileceklerin aksine bu kaosla yaşamayı hazmedemedim. Yaşama dahil olup içlerine giremedim, bocaladım. Bilemedim nereye gitmem gerektiğine, nereye gitmek istediğime karar veremedim onların aksine. Kafamın içinde eksikliğini hissettiğim kayıp ufak anılar var sanki. Bu karkagaşada asla bulamayacağım. Kaçıyorum huzura doğru bir anlık rahatlama umudu ile. Huzura da kavuşamıyorum, atlayamıyorum hep sonunda duraksıyorum. Onların yarattığı karmaşa geliyor aklıma, amaçsız arayışlarının yarattığı kaos ve anlamsızlık. Zamana kafa tutan kibirleri geliyor, şuursuz cüretleri midemi bulandırıyor. Bir an tereddüt etmiyorlar, düştükleri seviyeyi görmezden gelebilecek kadar tiksinçler. Amaçsız arayışları hiç bir zaman sona ermeyecek. Cahillikleri her zaman ölümü ayaklarımızın altında tutacak. Onları arındırabilecek cesareti bulana kadar öfkem içimde alevlenip beni küle çevirecek, yada karanlıkta sahte huzuru bulabileceğime kendimi inandıracağım. Onlara katılmadan kıyısından tutunacağım ve karanlıkta içimdeki haine direneceğim.


Dream Work - Human Nature from Mustafa Sezen
http://www.myspace.com/512512522

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder